Manyas Kuş Gölü Milli Parkına diğer bir çok sulak alandan daha fazla hayranlık duyuyorum. Sebebi ise adeta doğal bir stüdyo olması. Cennet kapalı ve rüzgarlı havalarda siyahtan kırmızıya, griden laciverte doğru giden muhteşem renkleri fotoğrafçılara ve doğa severlere sunarken; güneşli ve durgun havalarda da yüzlerce kuş türünün harika aksiyonlarının sudaki nefis yansımalarını size sunuyor.
Hele birde ufkun görünmediği hafif puslu ve sisli havalar var ki tarifi mümkün değil. Kendinizi devasa bir çekim çadırının içerisinde gibi hissediyorsunuz. Sonsuz fon, harika renkler ve gizemli bir atmosfer. Bir fotoğraf için nadir ama özel bir birliktelik. Üzerine birde zarif mi zarif, bem beyaz renkleri ile melekleri andıran Büyük Ak Balıkçılların nefis dansları da eklenince neredeyse nefes bile almadan hayranlık ve heyecan içerisinde fotoğraf çekiyorsunuz.
Evet büyük ak balıkçılllar sonbahar aylarının Manyas Kuş Cennetindeki müdavimleri. Ve beni de buraya çeken en sevdiğim türlerden birisi. Beyaz renkleri, 102 cm’ye ulaşan boyları ve 180 cm’ye varan kanat açıklığı ile en iri balıkçıllardan birisi. Sarı uzun gagası ve uzun bacakları ile hiç fotojenik gibi görünmese de aslında onlar çok güzel fotoğraf görüntüleri verebilen zarif ve estetik kuşlardır.
İyi bir balık avcısı olmalarının yanı başında su üzerinde sık sık birbirleri ile yaptıkları kavgalar fotoğraf karelerine tıpkı bir dans gibi yansımaktadır. Birisi balık avladığında diğerleride genelde hazır ava ulaşmak için ona saldırılar. Böylece kargadan bile kötü sesleri eşliğinde estetik kavga sahneleri oluştururlar. Bazen de ortada bir av yokken birbirleri ile sanki dans edercesine şakalaşırlar 🙂
Büyük Ak Balıkçıllara yaklaşmak oldukça zordur ve genelde insanları farkettikleri anda hemen uzaklaşırlar. Ancak nadiren kavga ederlerken yada kur yaparlarken biraz daha yaklaşmak olasıdır. Bu nedenle bu güzel kuşların iyi fotoğraflarını yakalamak için kamufle olmak gereklidir.
Manyas Kuş Gölünde kamufle olmak ve onların danslarını fotoğraflayabilmek için suyun içerisine ve biraz da çamura girmek kaçınılmazdır. Bu nedenle Manyas’a her gidişimde tulum çizmem, kamuflaj ağım ve monopotum mutlaka yanımda olur. Arazi yapısı nedeniyle yatarak kamufle olmak çok zor olduğu için (genellikle çamurdan dolayı yatmak mümkün değil) suyun içerisindeki ağaçların altında kamufle olmak en mantıklı ve kolay olan! yoldur. Kuşlar sadece -evet malesef sadece- insanlardan korktukları için onlara yaklaşmanın temel mantığı insan olmadığınıza inandırmanızdır. Yani bir gizlenme ağı bile, çok parlak kıyafetler giymemek şartıyla onlara yaklaşmanıza imkan tanır.
Manyas’ta tulum çizmeler sayesinde suyun içerindeki ağaçların yanına kadar gidilebiliyor. Ağacın gölgede kalan kısmında kamuflaj desenli kıyafetim ve üzerine birde gizlenme ağını da atarak ağacın bir parçası gibi oluyorum. (en azından ben öyle zannediyorum :)) Monopot titreşimi önlediği ve hareket rahatlığı sağladığı için vazgeçilmez bir araç. Bundan sonra sadece iş beklemeye kalıyor. Sabırlı olunca bir süre sonra beyaz melekler sahneye çıkıyor ve başlıyorlar şovlarına.
Sadece onlar mı… Başka bir çok türün çok güzel fotoğrafları çekilebilir bu kamufle olduğunuz yerden. Ki ben ne zaman Manyas’a gitmişsem elim boş dönmedim. Gece balıkçılları, Gri Balıkçıllar, Alaca Balıkçıllar, Küçük Ak Balıkçıllar, Bahri, Pelikan, Kaşıkçı, Küçük-Büyük Karabataklar vs. vs. Eee nede olsa burası ülkemizin en önemli kuş cennetlerinden birisi.
Manyas Kuş Cenneti günün sihirli saatlerinde harikulade renkleri size cömertçe sunar. Sabah ayrı güzel, akşama doğru ve akşam ayrı güzeldir bu cennet. Gölün konumu sayesinde milli parkın, kuş gözlem kulelerinin ve müzenin olduğu kısmın doğusunda kalan köyün kıyısında sabah güneş arkanızdan doğarken akşam da karşınızdan batıyor. Bu sayede sihirli saatlerde enfes fotoğraflar yakalanabiliyor. Manyas’ta kuşlar daha güneş doğmadan oldukça hareketli olmaya başlıyorlar. O nedenle güneş doğmadan orada olmak ve güneşin doğuşunu an ve an yaşamak ayrı bir güzellik bu cennette. Tabiki güneşin batışını kuşlarla beraber izlemekte…
Işığın oldukça azaldığı saatlerde daha farklı fotoğraf tekniklerinin kullanımı mümkün hale geliyor. Çok özel ters ışık fotoğrafları çekmek mümkün. Soyut çalışmalar ve daha sanatsal anlatımlar için de bulunmaz bir fırsat. Buranın bu özelliğini bilen Bandırma’daki düğün fotoğrafçıları da burayı özellikle gün batımı saatlerinde dış mekan çekimlerinde sıkça kulanıyorlar. Gelin ve damat için farklı bir hatıra oluyordur mutlaka.
Kuş fotoğrafçılarının mutlaka uğraması gereken yerlerden birisi Manyas Kuş Cenneti Milli Parkı. Kuş severlerin ise beyaz meleklerin dansından büyük keyif alacaklarını düşünüyorum. Böyle güzel alanların daha iyi korunması ve sayılarının artması temennisi ile…
Harika kareleri ile hem bir arazi hem de fotoğraf üzerine bir yazı olmuş…eline sağlık Ali Hocam…
sevgilerimle…
Çok teşekkürler Serkan hocam.
Mogan’ da ne zaman buluşuyoruz 🙂
evvet az kaldı:)…pek sevilen bir adam değilim ama sen aranıyorsun…ne yapalım:)
Bana arkadaşlar seni iyi anlatmışlardı ama 🙂 ne yapalım :))
tel gönderdim…
Telefonda, gizli konuşmalar filan.. ayıp oluyor ama 🙂 Bak biz harbi harbi yapıyoruz programı aşağıda.. Gizlimiz saklımız yok. Mogandaki sazlar kurumuştur zaten, fon güzel olmaz… sarı sarı 🙂
:))
biz aramızda paylaştık. “aydaki yılan'” ali “mavi döner”i ben yazacağım…
“Aydaki yılan” hımm fena değil 🙂 Güzel paylaşım :)))
Keyifle okudum, izledim. Emeklerine sağlık. gerede de olacağıma bu mekanlarda bu saatlerde olmayı yeğlerdim. Selamlar..
İlgi, beğeni ve desteğiniz için teşekkürler Ömer bey. Yırtıcılar her ne kadar heyecan verici ve heybetli de olsa, su kuşları daha renkli ve estetik fotoğraflar veriyorlar. Ayrıca galiba su kenarları insanı daha çok dinlendiriyor.
Bir dahaki Manyas ziyaretimde sizi arayayım o zaman, İstanbul’dan 2 saat 15 dakika 🙂
Selamlar…
Memnun olurum, selamlar..
hııımmmm ömer abii.???
İkinizden birinden Kozanlının (Kulu) döneri hakkında yazı bekliyorum :)) Başlık önerim : Gittik, Gördük, Yedik
Yedik kısmı otlandık şeklinde de ilginç bir bölüme dönüşebilir :))
Keyif alarak okudum ve seyrettim.Tebrik ve teşekkürlerimle…..
İlgin ve ziyaretin için çok teşekkürler Tamer bey. Memleketime ve siz değerli hizmet verenlere çok selam.
Sevgiyle…
Keşke gidebilsem…Ali keyifle okudum, fotoğrafları da çok güzel…
sevgilerimle…
Hoş geldin sevgili Serhat.
Sen Ankara’ya gel ayarlarız birşeyler 🙂
Oralara çok selam. Sevgiler…
Keyifle okudum ancak fotografları imrenerek ve biraz da kıskanarak izledim.:))
Selamlarımla…
:)) Çok teşekkürler Özgür bey. Beğenmeniz ve zaman ayırmanız beni mutlu etti.
Sevgiyle… Esen kalın.
Büyük bir keyifle hem okudum hem izledim, zaman zaman benimde uğrak yerlerimden biridir kuş cenneti köyü fakat sizin objektifinizden bir başka güzel yansımış karelere ellerinize sağlık,selamlar
Hoş geldiniz 🙂
Yaşar bey ilginiz ve beğeniniz için çok teşekkür ederim. Bende Manyas’a yılda 2-3 defa uğrayabiliyorum, imkan olsa da daha sık gidilebilse çok daha güzel kareler saklı orada…
Sevgiyle… Esen kalın.
Eline sağlık hocam. müthiş fotoğraflar. Bildiğim kadarıyla orada ancak gözlem kulesinden izleme şansımız var.
Amatör bir fotografcı olarak yanlarına yaklaşıp fotograflamak için ne gerekli.? kayık, izin, belge, vs. nasıl temin ediliyor ?
Çok teşekkürler ilginiz için. Köyün oralarda kıyıya kadar yaklaşıp rahatlıla fotoğraf çekebilirsiniz. Kuş Cenneti müzesinin orada fotoğraf çekebilmek için izin almak gerektiğini biliyorum. Ayrıca köylülerden rica ederseniz sizi kayıkla gölde dolaştırabilirler.
Sevgiyle… Esen kalın.
Nefis fotoğraflar, nefis anlatım. Ellerinize sağlık.
Hakan bey ziyaretiniz mutlu etti. Beğenmenize sevindim.
Sağlıcakla…
Bu seriden bir kısım kareleri çok beğenerek ve bir miktar da kıskanarak izlemiştim daha evvel, bir daha hem de keyifle okurken izlemek, mutlu etti…Ellerine sağlık…
Çok farklı tekniklerin kullanımına imkan veren bir yer bu kuş cenneti. İyi bir gözün bu fotoğrafları beğenmiş olması ne mutlu. Teşkkür ettim Can. Selam ve sevgiler…
Bu kadar büyüdük ve ilerledik yani fotoğrafta…
O kadar zamanda ancak bu kadar oldu işte 🙂 Hala ilerleme adına çalışmaya devam ediyorum. Beğenin ve ilgin için teşekkürler…
Zaman kısa ama emek ve yetenek büyümüş, tebrikler, fotoğrafların harika…